Bekledim de gelmedin: Περίμενα μα δεν ήρθες…

Το τραγούδι αυτό το πρωτάκουσα στην ελληνική ταινία «Η Οδύσσεια ενός ξεριζωμένου» με τον Νίκο Ξανθόπουλο (ξέρεις, εκείνη την «μπενχουρική» … υπερπαραγωγή του Απόστολου Τεγόπουλου και της Κλακ Φίλμς, που διαρκούσε πέραν των 3 ωρών και δεν έλεγε να τελειώσει, όπου ο πρωταγωνιστής έψαχνε τον χαμένο πατέρα του Αριστείδη Καρατζόγλου και περνούσε από χίλια κύματα μέχρι να τον βρει). Το ξανάκουσα στην Πόλη, όπου, στα δισκάδικα της Ιστικλάλ, δεν ακούς πλέον τόσο συχνά Δημητρίου, Ζήνα, Βίσση ή Βανδή αλλά Ελένη Καραϊνδρου, Νταλάρα, Χαρούλα, Γλυκερία και παλιά σμυρνιώτικα.

Το έχω ακούσει να το τραγουδάνε οικογένειες και παρέες, τόσο στην Πόλη όσο και εδώ. Είναι πολύ μελωδικό κομμάτι. Και βγάζει μία πίκρα. Ο συνθέτης του είναι ο Yesari Arsim Arsoy, γεννημένος στη Δράμα. Η 2η εκτέλεση είναι του Στ. Καζαντζίδη, η 3η από την εκπομπή «Στην υγειά μας» του Σπύρου Παπαδόπουλου (ΝΕΤ). Παρότι το τραγούδι φαίνεται να έχει μουσικές καταβολές από τη Σμύρνη, αποδίδει πολύ ωραία την ατμόσφαιρα της Πόλης…

Οι στίχοι: Bekledim de gelmedin/ Sevdiğimi bilmedin/ Gözyaşımı silmedin/ Hiç mi beni sevmedin?/ Söyle, söyle/ Hiç mi beni sevmedin?/ Bir öpücük ver bana/ Yalvarıyorum sana/ Beni kucaklasana/ Kollarına alsana/ Söyle, söyle/ hiç mi beni sevmedin?/.

Και η ελληνική μετάφρασή τους: Περίμενα μα δεν ήρθες/ Δε γνώριζες την αγάπη μου/ Τo δάκρυ μου δεν το’σβησες/ Δεν μ’ αγάπησες καθόλου;/ Πες μου, πες μου/ Δεν μ’ αγάπησες καθόλου;/ Δώσε μου ένα φιλί/ Σε ικετεύω/ Αγκάλιασε με/ Πάρε με στα χέρια σου/ Πες μου, πες μου/ Δεν μ’ αγάπησες καθόλου;/.

Και σε απόδοση με ομοιοκαταληξία: Σε περίμενα να’ρθείς/ Πως σε λάτρευα να δείς/ Με το δάκρυ μ’ άφησες/ Διόλου δεν μ΄αγάπησες/ Πες μου, πες μου/ Γιατί δεν μ’ αγάπησες?/.

~ από Ταξιδιώτης στο 16 Ιουνίου, 2008.

3 Σχόλια to “Bekledim de gelmedin: Περίμενα μα δεν ήρθες…”

  1. Bekledim de gelmedin

    bekledim de gelmedin
    sevdiğimi bilmedin
    gözyaşımı silmedin
    hiç mi beni sevmedin
    şöyle böyle hiç mi beni sevmedin

    bir öpücük ver bana
    yalvarıyorum sana
    beni kucaklasana
    kollarına alsana
    şöyle böyle hiç mi beni sevmedin

    istanbul konağında
    beni var yanağında
    bir öpücük ver bana
    yalvarıyorum sana
    şöyle böyle hiç mi beni sevmedin

  2. Yesari Asım Arsoy
    Yesârî Asım Arsoy (Mustafa Âsım), (d. 6 Ağustos 1900, Drama – ö. 19 Ocak, 1992 İstanbul); Cumhuriyet dönemi Klasik Türk müziği bestekârı, söz yazarı ve yorumcu.

    Yaşamöyküsü Değiştir

    Konya’dan göç edip Drama’ya yerleşen bir ailenin çocuğu olarak orada doğdu. Babası Bergofçalı Ömer Lütfi Efendi ve annesi Zübeyde Hanım’ın sekiz çocuğundan altıncısıdır. Ağabeylerinden Remzi Aksoy’un oğlu sinema oyuncusu Göksel Arsoy’dur. Babasının dedesi Şeyh Ömer Efendi sol eli ile yazan tanınmış bir hattat idi. Asım ve ablası da sol ellerini kullandıkları için Yesari (solak) adını aldılar. Yesari Asım orta öğrenimini tamamladıktan sonra aile İstanbul’a göç etmiş, 1917 yılında ise Adapazarı’na yerleşmiştir.

    İlk müzik derslerini Adapazarı’nda aldı. Önce bağlama, sonra ud çalıştı; okuldaki hocalarından ve komşu müzisyenlerden eski eserleri öğrenerek kendini geliştirdi. Dindar babanın baskılarına rağmen hafız olmak istemedi, ancak zaman zaman camilerde ezan okudu.

    1920’de Antalya’daki bir gemi acentesinde çalışmaya başlayarak iş hayatına atıldı, daha sonra İstanbul ve İzmit’te değişik işlerde çalıştı. İzmit’te yaşarken, Fehmi Tokay ve Zeki Arif Ataergin’den yardımlar gördü, müzik çevrelerine girerek çok sayıda müzisyenle tanışma ve çalışma fırsatı buldu.

    1930’larda beste yapmaya başlayan Arsoy, güftelerini de genellikle kendisi yazdı.

    1954 yılında kısa süre İstanbul Radyosu’nda da çalışmaya başlayan bestecinin günümüze ulaşan eserleri, yaklaşık 250 adettir. 1992 yılında hayata veda eden bestekarın, unutulan ya da gün ışığına çıkmayan çok sayıda eserinin olduğu tahmin edilmektedir. Karacaahmet Mezarlığı’a defnedildi.

    Bestelerinden örnekler Değiştir

    Not: Eserlerin güfteleri, aksi belirtilmedikçe Yesârî Asım Arsoy’a aittir.[1]

    Hicaz makamı
    Adalardan bir yar gelir bizlere
    Sazlar çalınır Çamlıca’nın bahçelerinde
    Yar saçların lüle lüle
    Hüzzâm makamı
    Dün gece bir şûhun bezmine gittim
    Kalbimi yıllarca sevdâya bağladım
    Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır (Güftekâr: Fitnat Sağlık)
    Sen olmasaydın eğer aşka inanmazdım
    Ümitlerim hep kırıldı yârim artık gelmeyecek
    Yar yolunu kolladım (Akasyalar açarken)
    Yine kalbim coşar ağlar bu gece
    Zamanla belki geçer bu aşk da hicran da (Güftekâr: Nâhit Hilmi Özeren)
    Nihâvend makamı
    Sahilde o hoş buseleri aldığım akşam
    Rast makamı
    Perişan saçların aşkımın ağıdır
    Sultanîyegâh makamı
    Biz Heybeli’de her gece mehtaba çıkardık
    Sûznak makamı
    Ayrı düştüm sevgilimden dünyâ bana dar oldu
    Uşşâk makamı
    Bir çapkın elinde oyuncak oldum
    Bir ince fidansın eğilirsin bükülürsün (Güftekâr: Gıyas Akdeniz)
    Bu yaz geçen günlerimiz hatırımdan çıkmasın
    Menekşe gözler hülyalı

  3. ΕΠερίμενα μα δεν ήρθες
    Δεν ήξερες την αγάπη μου
    Δεν έσβησες τα δάκρυά μου
    Δεν με αγάπησες καθόλου;
    Πες μου δεν με αγάπησες καθόλου;

    Δώσε μου ένα φιλάκι
    Σε ικετεύω
    Αγκάλιασέ με
    Πάρε με στην αγκαλιά σου
    Πες μου δεν με αγάπησες καθόλου;

    Στο κονάκι της Ιστανμπούλ
    Σημαδάκι έχει στο μάγουλό της
    Δώσε μου ένα φιλάκι
    Σε ικετεύω
    Πες μου δεν με αγάπησες καθόλου;

Σχολιάστε